18 Nisan 2010 Pazar

Alzheimer Belirtileri


Alzheimer’ın 10 belirtisi

Yakın geçmişteki olay, isim ve telefon numaralarını sık unutmak, hatırlayamamak, aynı soruları tekrar tekrar sormak Beslenme, giyim, kişisel bakım gibi günlük yaşam aktivetelerini yürütmekte güçlük çekmek, evin yolunu kaybetmek Konuşmada çok basit kelimeleri bulamamak, yanlış kelime kullanmak Gün, ay, yılı unutmak Olayları doğru yargılayıp sonuçlara gitmekte, geleceği planlamakta güçlük çekmek Pratik çözüm üretemede zorluk çekmek Gözlüğü buzdolabına, kol saatini kavanoza koymak gibi yanlışlar Ruh hali ve davranışlarda değişim. Çok çabuk ağlamak, alıngan, sinirli, suçlayıca olmak Kişilik değişimler İş ve toplum yaşamında çok pasif hale gelmek. Bunun kalıcı olması.

Kendinizi, küçük bir eşyanızı nereye koyduğunuzu, telefon numaralarını, yeni tanıştığınız kişilerin isimlerini veya daha yeni okuduğunuz bir kitabın ismini hatırlamaya çalışırken bulabilirsiniz. Bütün bu olaylar aslında yaşlanmanın getirdiği süreçte doğal olarak ortaya çıkar. Önemli olan, hafızanızı geliştirip güçlendirmeye ve korumaya yönelik kitap okumak, bulmaca çözmek, zeka oyunları oynamak gibi aktiviteleri yeterince yaparak beyninizi işlevsel bir halde tutmaktır.

Alzheimer hastalığında oluşan bellek sapmaları, basit değildir. Hastalar, iletişimde, öğrenmekte, düşünmekte büyük güçlükler yaşarlar. Bir süre sonra bu problemler baş edilemez bir hal alır ve hastanın işini, sosyal aktivitelerini, aile yaşantısını etkileyecek duruma gelir. Aşağıdaki 10 uyarıcı işareti öğrenirseniz, Alzheimer hastalarını ve onlar için önem taşıyan sorunları daha kolay anlayabilirsiniz:

1 İlerleyici hafıza kaybı temel sorun: İlerleyici ve ağır bellek kaybı, en önemli ve en sık görülen işaretlerden birisidir. Yaşlandıkça randevuları, isimleri veya telefon numaralarını biraz unutmanız doğaldır. İlerleyici bellek sorunu yaşayan kişiler ise çok sık unuturlar ve bir daha hatırlayamazlar.

2 Günlük olağan işleri yapmakta bile güçlük: Alzheimer hastaları, gün içinde hatırlamak zorunda kalmadığımız ve yaşamımızın parçası olan olağan bazı aktiviteleri yapmada güçlük çekerler. Örneğin çok iyi bildikleri bir yemeğin nasıl hazırlanacağını, hep uğraştıkları ev işlerini ya da uzun süredir yaptıkları herhangi bir hobiyi unutabilirler.

3 Doğru sözcükler bulmada zorluk Herkes bazen doğru sözcüğü bulmada güçlük çekebilir. Ancak bir Alzheimer hastası, çok basit sözcükleri bile unutup, bu kelimelerin yerine anlamsız sözcükler koyarlar. Konuşmalarını ya da yazmalarını anlamak zordur. Örneğin ‘‘diş fırçası’’ kelimesini hatırlamakta güçlük çekiyorsa, bu sözcük yerine ‘‘ağzım için kullandığım bir eşya’’ cümlesini kurabilir.

4 Zaman ve yer karmaşası önemli bir sorundur: Haftanın hangi gününde olduğunuzu veya o anda nereye gittiğinizi unutmak bazen doğaldır. Ancak Alzheimer hastaları yaşadığı sokağı, nerede olduklarını, buraya nasıl geldiklerini unutup eve nasıl geri döneceklerini bilemezler.

5Yargılama yeteneğinde bozulma: Hiç kimse her zaman mükemmel bir yargılama ve duruma göre davranma yetisine sahip olamaz. Fakat Alzheimer hastaları, hava durumunun farkında olmadan ılık bir günde kalın bluzlar ya da giysiler giyebilir, çok soğuk bir havada ise kısa kollu bir gömlekle dolaşabilirler. Bellek karmaşası ve sorunu yaşayan çoğu kişi, para konusunda da kafi düzeyde bir karar yeteneğine sahip değildir. Alışveriş yaparken, evdeki ufak aletlerini tamir ettirirken veya bir ürün satın alırken ihtiyaçtan çok fazla paralar ödeyebilirler.

6 Çabuk düşünmede problemler dikkat çeker: İşler çok karışık olduğu zaman bir not defteri kullanmak pek çok şeyi basitleştirebilir. Alzheimer hastaları ise; bu deftere baktıklarında numaraların veya adreslerin, bilgilerin, notların ne anlama geldiğini ve bunlarla ne yapacaklarını bilemezler. Ani ve beklenmedik karar anlarında bu nedenle çok önemli sorunlar yaşarlar, yanlış kararlar verir ya da kararsız kalırlar.

7 Eşyaları kaybetmek çok sık görülür: Herkes cüzdanını ya da anahtarını kaybedebilir. Alzheimer hastası olan bir kişi bu eşyaları değişik yerlere koyar ve daha sonra da nereye koyduğunu unutur. Örneğin; buzdolabına ütüyü koyabilir ya da şeker kasesinin içinde kol saatini unutabilir. Daha ileri dönemde ise bu eşyaların ne işe yaradığını da hatırlayamazlar.

8 Ruh hali ve davranış değişiklikleri üzücüdür: Hepimiz zaman zaman ruh dalgalanmaları yaşarız. Alzheimer hastalarında ise ruhsal dalgalanmalar sık sık yaşanır. Hiçbir neden yokken, sakin bir karakterden birdenbire değişip sinirlenir ya da öfkelenebilirler.

9 Kişilik değişiklikleri de var mı? İnsanların kişilikleri yaşla birlikte değişiklik gösterir. Bazı yaşlı bireyler daha depresif, sakin veya huysuz olurken, bazıları da neşeli, aktif ve dışa dönük olabilirler. Alzheimer hastalarında ise durum farklıdır. Aile üyelerine karşı bile daha karmaşık, şüpheci, kızgın ya da korkak bir kişilik sergileyebilirler. Bunlar sıklıkla beklenmedik ve kontrülü güç kişilik değişimleridir.

10 İnsiyatif kaybı ele verir: Yaşlandıkça ev işlerinden, iş aktivitelerinden ya da sosyal aktiviteler ve zorunluluklardan yorgun düşmek normaldir. Oysa bir Alzheimer hastası çok pasif olabilir. Televizyon karşısında saatlerce oturabilir, gereğinden çok uyuyabilir ya da yapılması gereken ve normal olan günlük aktiviteleri yapmak istemeyebilir. Bu tür olaylara karşı ani tepkiler gösterir.

Eğer sizde, ailenizde ya da çevrenizde yukarıdaki belirtilerin çoğunu taşıyanlar varsa bir hekimden yardım istenmesi gereklidir. Alzheimer hastalığında veya bellek kaybına yol açan diğer rahatsızlıklarda erken teşhis önemli bir adımdır.

Antioksidanların gücü

Alzheimer hastalığında tedavinin başarılı bir şekilde yürütülmesi için ilaç tedavisinden, düzenli tıbbi bakımdan ve çeşitli sosyal kuruluşlardan, gündüz veya devamlı bakım evlerinden destek almak çok önemlidir. Uygulanacak her yeni yöntem ve sosyal destek yaşam kalitesini arttıracaktır. Yapılan araştırmalar antioksidanların (C vitamini, E vitamini, A vitamini, selenyum gibi) Alzheimer hastalığında önemli olduğunu vurgulamaktadır. Yaşla birlikte vücudun savunma sisteminde önemli düşüşler görülür. Metabolizma sonucu oluşan atıklar (toksinler) çevreden gelen zararlı maddeler (egsoz gazları, sigara, hava kirliliği) vücudu daha hızlı yıpratır. Böylece vücutta serbest radikaller adı verilen ve toksik zararlı olan maddeler birikmeye başlar. Başta beyin hücreleri olmak üzere vücudun tüm hücrelerinde bozulmalar yaşanır.

E vitamini başta olmak üzere uygulanan antioksidan destekler beyin hücreleri hasarını en aza indirecektir. Ancak tedaviye başlamadan önce mutlaka bir uzman hekimle görüşülmesi, Aspirin, Dipiridimol gibi ‘‘kan inceltici’’ kullanan hastalarda, kanı daha da incelten E vitamini, Ginkgo, Biloba, Omega-3 gibi destekler kullanılırken doz ayarlamalarına gidilmesi zorunludur.

Beyine gençlik aşısı

Vücutta ölen hücrelerini yenilemeyen tek organ olan beyin artık aşıyla hücrelerini yenileyebilecek. Böylelikle beyin hücrelerinin yenilenmemesi nedeniyle ortaya çıkan Alzheimer, Parkinson, Huntington gibi ölümcül hastalıklar iyileştirilebilecek, ayrıca felç, kalp krizi yüzünden zarar gören beyin tedavi edilebilecek.


Londra'daki Maudsley Hastanesi profesörlerinden Jeffrey Gray başkanlığındaki İngiliz bilim adamları, laboratuvar koşullarında çoğalttıkları beyin hücrelerini, beyin hücrelerinin bir kısmı ölen bir farenin beynine aşıladılar. Yeni beyin hücreleri farenin beynindeki ölü kısma gidip burada bir yenilenme meydana getirdi.


İngiliz araştırmacılar söz konusu yöntemin 3 yıl içinde insanlar üzerinde deneneceğini bildirdiler. İnsandaki uygulamanın oksijensizlikten ölen beyin hücrelerinin yerine, ceninden yepyeni bir teknikle alınan taze beyin hücrelerinin enjekte edilmesi şeklinde yapılması planlanıyor.

Alzheimer için ücretsiz telefon

Alzheimer Derneği'nin ücretsiz açtığı ve İstanbul, Ankara ve İzmir'de faaliyete geçen ücretsiz ‘Alzheimer Bilgi Hattı 0 800 211 80 24’den, halk arasında ‘bunama’ adı verilen hastalıkla ilgili genel bilgiler alınabiliyor. Bilgi hattında, günlük gereksinmelerin karşılanamaması, sık sık unutmak gibi belirtilerle kendini gösteren Alzheimer hastalığı hakkında hasta veya yakınlarına yönelik, kısa ve anlaşılır bilgilere yer veriliyor. Hattın açıldığı illerde ayrıca içinde hastalığın belirtileri, evreleri ve tanımına ilişkin bilgiler bulunan broşürler de banka şubelerine, huzurevlerine, üniversitelere, deniz otobüsü iskeleleri başta olmak üzere birçok yere de dağıtılacak.

Alzheimer hastalarına genetik tedavi umudu

Amerikalı bilim adamları, Alzheimer hastalığının yaşlıları ne zaman ve nasıl vurduğunu gösteren genleri belirlediler. İki kapsamlı araştırmanın sonuçları, beyin faaliyetlerini kemiren amansız hastalığın karmaşık seyrine açıklık getirmesi açısından önem taşıyor ve tedavi umudu yaratıyor.


Gelecek ay Nature Genetics Dergisi'nde yayınlanacak araştırmalardan biri Massachusetts Hastanesi ve Harvard Halk Sağlığı Fakültesi'nde gerçekleştirildi. Araştırmacılar ‘‘A2M’’ geninin özellikle 60 yaşın üstündeki Alzheimer hastalarında etkin olduğunu keşfettiler. A2M geninin ürettiği protein Alzheimer'in beyin fonksiyonlarını felç etmesine dair önemli ipuçları veriyor. İkinci araştırmaya ise John Hopkins Tıp Fakültesi ve Chicago Üniversitesi uzmanları imza attı. Yaklaşık 5 bin kişinin genetik profilini inceleyen uzmanlara göre, ‘‘APOE’’ genini taşıyanların ileri yaşlarda Alzheimer'e yakalanma riskinin daha yüksek olduğu ortaya çıktı.


Uzmanlar, Alzheimer'le ilgili genetik araştırmaların çoğunluğunun orta yaş grubu hastalara yönelik olduğunu, halbuki ABD'deki 4 milyon Alzheimer hastasının yüzde 90'ını 60 yaş üzerindekilerin oluşturduğunu hatırlatıyor. Alzheimer hakkında çok ayrıntılı araştırmalar olmasına karşın hastalığın oldukça değişken, karmaşık bir gelişimi olduğundan her tedaviye her hastanın yanıt vermediği, bununla birlikte özellikle yaşlılara yönelik yeni araştırmaların ümit verici olduğu kaydediliyor.

Alzheimeri unutmayın

Kamuoyunda Alzheimer hastalığı olarak tanınan, unutkanlıktan konuşma sorunlarına, kişilik değişikliklerinden ilgi kaybına çeşitli düşünce ve davranış sapmalarına yol açan fizyo-psikolojik rahatsızlığa karşı toplum duyarlılığını arttırmak için Alzheimer Derneği tarafından çeşitli etkinlikler düzenleniyor. 28 Ağustos’ta başlayan ve 21 Eylül tarihine kadar sürecek olan etkinliklerde İstanbul’un çeşitli huzurevlerinde hayatlarını sürdüren yaşlılar, Alzheimer hastalığı yaşayanlar ve bu kişilerin yakınları resim çalışmaları düzenliyorlar. “Anılardaki İstanbul Atölye Çalışması ve Resim Sergisi” adı altında yürütülen proje çalışmasının yanında büyük şehirlerde bu hastalığı anlatan broşürler dağıtılıp afişler asılacak. Alzheimer Derneği Başkanı Prof.Dr. Murat Emre, bu proje ile yaşlıların geçmişle bağ kurmaları sağlanarak bunu kamuoyuna yeterince duyurmayı amaçladıklarını söyledi.

Bunama (Alzheimer) hastalığı

Annem 68 yaşında ve bir yıl önce unutkanlık olarak başlayan şikayetleri hızla ilerledi ve şu anda hiç kimseyi tanımıyor . Doktorlar ‘Bunama Hastalığı’ teşhisi koydular ve bazı ilaçlar önerdiler. Ben de 42 yaşındayım ve irsi olabileceği söylendiği için bende de aynı hastalık olmasından korkuyorum. Ne yapabilirim? Bu hastalık hakkında bilgi verir misiniz?

Halk arasında “Bunama” olarak bilinen Alzheimer hastalığı daha çok 50 yaşından sonra başlayan ve kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülen bir hastalıktır. Bu hastalık aslında bir yaşlanma hastalığıdır ve beyindeki bazı hücrelerde kayıplar olmaktadır. Yaşama kalitesinin artmasına bağlı olarak toplumumuzda da yaşlı insanların sayısı gittikçe arttığından dolayı bu hastalığı daha sık görmeye başladık.
Önce unutkanlıkla başlar daha sonra kişiler yakın geçmişi unutmaya ve yeni bilgileri öğrenememeye başlarlar. Tam nedeni bilinememekle birlikte genetik sebepler, kafaya gelmiş olan darbeler, beslenme bozuklukları suçlanmaktadır. Bu şikayetler o kadar çok artar ki giderek hastalar aile fertlerini tanıyamazlar ve hatta tuvalet ihtiyaçlarını gideremez hale gelirler. Kadınlarda daha fazla görülmesinin sebebi menopoza bağlı östrojen eksikliği olduğu iddia edilmektedir.
Anneniz için yapabileceğiniz tek şey bir Nöroloji uzmanını tarafından takip edilmesini sağlamak ve önereceği ilaçları kullanmasına yardımcı olmaktadır. Verilecek olan ilaçlar annenizi hiçbir zaman eski haline döndürmez sadece huzursuzluğunu, hıçınlığını ve uykusuzluğunu gidermeye yönelik ilaçlardır. Sizin için ise önlem almak kısmen de olsa mümküdür.
Son yapılan çalışmalar menopoz tedavisi olan kadınlarda Alzheimer hastalığının görülme ihtimalinin hiç menopoz tedavisi görmemiş kadınlara göre 6 kez daha az olduğunu göstermiştir.
Bizler de hekimler olarak artık hastalarımıza menopoz tedavisini önerirken kendilerini kemik erimesinden, kalp hastalıklarından koruduğu gibi unutkanlıktan da koruyacağını söylemekteyiz.
Sizin yapmanız gereken menopoz belirtileri başlar başlamaz bir kadın doğum hekimine başvurarak eğer bir sakıncası yok ise menopoz tedavisi görmenizdir. Bu tedavi hem yaşam kalitenizi arttıracak hem de korktuğunuz bu hastalığa karşı sizin için koruyucu olacaktır.

Koku testiyle Alzheimer hastalığı belirlenebilecek

Bilim adamları, koku testi ile, kişilerin Alzheimer hastalığına yakalanıp yakalanmayacaklarının belirlenebileceğini açıkladı. ABD’de yaşlılık ve akıl sağlığıyla ilgili iki kuruluş tarafından desteklenen araştırmalarda, Columbia Presbyterian Hastanesi’nde 90 hastaya koku testi uygulandı.
Deneklerden bir kısmının hafif hafıza sorunu, bir kısmının da öğrenme ve algılama sorunu olduğunu belirten araştırmacılar, yaş ortalaması 67 olan kadın ve erkek deneklere, 40 ayrı kokuyu belirleme testi uyguladı. Mentol, fıstık ve sabun gibi maddeler deneklere koklattırıldı. Kokuları doğru tahmin eden 30 deneğin yakın bir zaman içinde Alzheimer hastalığına yakalanması beklenmiyor.

Başarısız oldular
Testlerden önce, çok iyi koku alma duyusuna sahip olduklarını belirten 16 denek, testten zayıf puanla çıktı. Araştırmacılar, bu deneklerin Alzheimer hastalığına yakalanma risklerinin bulunduğunu belirttiler. Araştırma raporunda, koku testi ile Alzheimer riski belirlenecek kişilerde hastalığı önleyecek tedbirler alınabileceğine dikkat çekildi.

Yaşlılıktaki korkulu rüya ALZHEIMER

Genellikle yaşlılıkta ortaya çıkan bunamaların (demans) yaklaşık yarısını alzheimer hastalığı oluşturuyor. Alzheimer'in, bellekte, düşünme, davranışta ve günlük işlevlerin sürdürülmesinde bozulmaya neden olan ilerleyici bir beyin hastalığı olduğunu belirten uzmanlar, hastaların ilgili merkezlere geç getirildiğini söylüyor.

Feshane'de düzenlenen Ulusal Yaşlılık Sempozyumu'nda ‘Alzheimer Hastalığı ve Tedavisi’ paneli yapıldı. İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Emre'nin yönettiği panelde konuşan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Ertan, hastalığın yavaş ilerlediğini belirterek, ‘‘Başlangıç ve orta evresinde psikiyatrik sendromlar sıklıkla görülüyor. Yaşlılarda özellikle tedaviye dirençli bir depresyon sözkonusuyla bunun alzheimer belirtisi olduğunu düşünüyoruz’’ dedi. Hastalığı, hasta üzerindeki etkilerine göre 7 evreye ayırdıklarını anlatan Doç. Dr. Turan, ‘‘Hastalar genellikle kendi bakımlarında ve özellikle yakın çevreleriyle sorun çıktığında bize getiriliyor’’ dedi. Alzheimer tanısı konulmuş, kliniklerinde tedavi gören 123 alzheimer hastası üzerinde yaptıkları araştırmadan sözeden Doç. Dr. Turan, ‘‘Hastaların yüzde 75'inde kişilik değişikliği ortaya çıkıyor. Hezeyanlar yüzde 50, halüsinasyonlar yüzde 20, depresyon yüzde 50, gezinmeler yüzde 60'inde görülüyor’’ dedi.

Her bunama Alzheimer
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden Dr. Lütfi Hanoğlu, özellikle ilk evrelerdeki alzhemierın yaşa bağlı bunamalardan ayrılmasının her zaman kolay olmadığını söyledi. Bellek ve dikkat bozukluğu sorunlarının kişinin tek başına yaşayabilmesine engel olması, günlük aktivitelerini engellemesi, ilişkilerini aksatması halinde bunamadan söz edilebileceğini kaydeden Dr. Hanoğlu, ‘‘Yaşam aktivitelerini tam olarak bozmasa bile bellekte meydana gelen kayıplar ilerde alzheimer olması olasılığını artırır. Bellek sorunları bulunanların yüzde 15'i ilerki yıllarda bunama düzeyinde sorun yaşar. Normal popülasyonda bu oran yüzde 1-2'dir’’ dedi.

Alzheimerde beyinde plaklar oluştuğunu ve beyinde bulunan bir proteinin fosforla fazla bağlanması sorunu görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Murat Emre, bunları gidermeye yönelik ilaçlar üzerinde çalışıldığını söyledi.

Bilgi için ücretsiz danışma hattı


Dünya genelince yaklaşık 10 milyon, Türkiye'de 200 bin Alzheimer hastası bulunduğu sanılıyor. Yaşlılarda kalp-damar, kanserin ardından en sık rastlanan hastalıklardan. 65 yaş üstündekilerin yaklaşık yüzde 5-10'u Alzheimer hastası. Nedenleri araştırılıyor. Kesin bir neden gösterilemese bile genetik etkilerin, beyindeki anormal protein birikimlerinin ve çevre faktörlerinin hastalığın oluşmasında etkili olduğu düşünülüyor.

Hastalıkla ilgili bilgi edinmek isteyenler, Alzheimer Derneği'nin bilgi hattı olan 800 211 80 24 nolu ücretsiz telefonu arayabilirler.

Daha 18 aylık ama alzheimer hastası

Joshua Cullip adlı 18 aylık İngiliz bebek, annesi 21 yaşındaki Jodie’ye ilk defa “anne” deyince dünyalar onun olmuş. Anne Jodie, güzel bebeğinin bildiklerini unutması, konuşma, yürüme ve zihinsel bozukluk emareleri göstermesi üzerine doktorların kapısını çalmış. Doktorlar, Joshua’nın, tüm dünyada yaşlılık hastalığı olarak bilinen alzheimere yakalandığını söyleyince anne şok olmuş. Tedavisi yıllarca süren bu hastalığa karşı anneyle birlikte mücadele edeceklerini söyleyen doktorlar, yakın ilgi ve eğitimle gözle görülür derecede bir iyileşmenin yaşanacağını belirttiler. Jodie ve eşi Callum, baş başa vererek bebekleri için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını dile getirdi.

4 YAŞINDA ama alzheimer hastası

İngiltere’de 4 yaşındaki Calum Burdon, daha çok yaşlılıkta ortaya çıkan ve bunama olarak tabir edilen alzheimer hastalığına yakalandı. Burdon’un İngiltere’de çocuk yaşta bu amansız hastalığa yakalanan 20 çocuktan biri olduğu belirtildi. Bunamaya başlayan küçük Calum, alzheimerın ilk belirtilerini göstermeye başladı bile. Calum’un birkaç yıl içinde aynen 80 yaşındaki bir alzheimer hastası gibi, hiçbir şeyi hatırlamayacağını ve hareket kabiliyetini tamamen kaybedeceğini söyleyen doktorlar “Ne yazık ki bu durumun bir tedavisi yok” diyorlar.

Alzheimer hastalarına uydu takibi

Unutkanlık sebebiyle sık sık kaybolan Alzheimer hastalarının yardımına teknoloji yetişti. Kemere takılacak cep telefonu büyüklüğündeki bir cihaz aracılığıyla hastaların yeri anında tespit edilebiliyor. Cihazın tanıtımını yapan Alzheimer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Engin Eker, hastalığın Türkiye’de 250 bin, dünyada ise 20 milyon insanı etkilediğine dikkat çekti. Prof. Dr. Engin Eker, bu teknoloji yardımıyla hastaların izlenebileceğini ve bunun da hasta yakınlarının önemli bir endişesini ortadan kaldıracağını söyledi. Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Emre de, sponsor firmaların desteği ile bu cihazı Türkiye’nin çeşitli illerinden tespit edecekleri maddi durumu yetersiz 30 hastaya ücretsiz vereceklerini bildirdi.

Nasıl çalışıyor?


Tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen bu sistem GSM operatörlerinin tamamıyla uyumlu çalışabiliyor. GPS, GPRS ve RF teknolojileri kullanılarak kişilerin bulundukları yer maksimum 2 metrelik bir yanılmayla tespit edilebiliyor. Hasta yakınları özel şifreleri ile internetten hastalarının nerede olduğunu izleyebiliyor. Fiyatı yaklaşık 500 dolar olan cihaz şarj edildikten sonra 24 saat kullanılabiliyor

Alzheimer için yeni belirtiler

Bilimadamları Alzheimer'in hatalı genlerden değil, genlerin beyin ve vücuda gönderdiği mesajlar sonucu oluştuğunu bildirdi. 'Kimyasal atıklar' denilen bu mesajların atılamadığı için beyinde birikmesi sonucu beynin hatalı çalışmasına neden olduğu açıklandı. Uzmanlar, Alzheimer'e bazen beyindeki ırsi bir değişmenin neden olabildiğini, çoğu zaman hastalığın ırsi ya da kalıtımsal nedenlerden kaynaklanmadığını bildirdi. Bilimadamları, yaşlılıkla ilgili diğer bazı hastalıkların da, benzer mekanizmanın sonucu meydana geldiğini belirtti. Kanserle mücadelede de yararlı olacağı ifade edilen buluşun gerçekten Alzheimer tedavisi haline dönüştürmesi için çalışmaların sürdüğü kaydedildi.

Yeni gençlik geni 150 yıl yaşatacak


Amerikalı bilim adamlarının solucanlar üzerinde yaptığı araştırmalar sonucu, insanın yaşlanmasında rol oynayan gen bulundu. Bu buluş sayesinde insan ömrü 150 yıla kadar uzatılabilecek, ayrıca 10 yıl içinde Alzheimer hastalığı ile çeşitli kanser türlerinin de çaresi bulunacak.


Nature Dergisinde yer alan habere göre Teksas Christian Üniversitesi uzmanlarından Prof. Philip Hartman ve ekibini bu önemli buluşa götüren araştırma, Japonya ve Amerika'daki laboratuvar deneyleriyle gerçekleştirildi. Söz konusu araştırmayı yapan bilim adamları, yaşlanmaya neden olan genin saptanmasıyla insanların 100 yaşına girerken daha sağlıklı ve genç görünmesinin sağlayacağı görüşündeler.


Solucanla insanların yaşlanma sürecinin birbirine çok benzediğini belirten Philip Hartman, genetikteki gelişmelerin çok hızlı olduğuna dikkat çekerek şöyle konuşuyor:


‘‘Yaşlanmanın ve Alzheimer ile kanser türlerinin genetik sırrını çözdükten sonra, üç ayrı yönde ilerlemek gerekiyor. Önce erken teşhis, ardından yaşam tarzının değiştirilmesiyle hastalığın önlenmesi, ardından da gen terapisi aracılığıyla ilerlemenin tamamen geriye çevrilmesi.’’


Halen test aşamasında olan gen terapisi, hasar görmüş genlerin yerine sağlıklı genlerin aşılanmasından oluşuyor. Böylelikle yeni DNA'nın hücre çekirdeğini onarması hedefleniyor.

Alzheimer hastalığı nedir?

Halk arasında ‘‘bunama’’ olarak adlandırılan, demans grubu hastalıkların en sık rastlanan tipidir.

İlk olarak 1906 yılında, 51 yaşındaki kadın hastasında böyle bir hastalığın var olduğunu tanımlayan Alman nörolog Dr. Alois Alzheimer'ın adı bu hastalığa verilmiştir. Özellikle 20. yüzyılın sonlarına doğru dünya üzerindeki yaşlı nüfusun artmasıyla daha sık rastlanması ve giderek toplumsal sorun haline gelmesi nedeniyle üzerinde yoğun çalışmalar yapılmış ve tedavisinde önemli gelişmeler kaydedilmeye başlanmıştır.

KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Bulaşıcı özelliği olmayan Alzheimer hastalığının riski yaşla artar. 65 yaşın üzerinde her 10 kişiden birinde, 85 yaşın üzerinde her 2 kişiden birinde görülür. Kadınlarda daha sık görüldüğü yolunda, henüz kanıtlanmamış bazı görüşler vardır. Birinci dereceden bir aile yakınında hastalığın bulunması, riski 4 kat daha artırmaktadır. Önemli bir kafa travması ya da boksörlerde olduğu gibi sık kafa travmaları riskin 2 kat daha artmasına yol açmaktadır.

TEHLİKENİN 10 BELİRTİSİ

1. Günlük yaşam işlevlerini etkileyen bellek kaybı

2. Günlük yaşam işlevlerini yapmada güçlük

3. Kelime bulmada güçlük

4. Zaman ve mekán karmaşası

5. Yargıya varma ve karar vermede güçlük

6. Pratik düşünme becerisinde güçlük

7. Sık kullanılan eşyaları yanlış yere koyma

8. Ruh hali ya da davranışlarda değişim

9. Kişilik değişimleri

10.Sorumluluktan kaçınma


Bireyin kendisi ya da yakınları bu belirtilerden bir ya da birkaçını fark ettiğinde, vakit geçirmeden bir nöroloğa başvurması büyük önem taşır.

Hastalık sinsi başlar ve aylar içinde yavaş bir ilerleme gösterir. Genellikle ilk belirtiler fark edildikten sonra, ortalama 5 yıl içinde zihinsel işlevler ciddi biçimde bozulma göstererek hastayı bakıma muhtaç duruma getirir. Başlangıçta genellikle unutkanlık göze çarpar. Zamanla çevresine, işine, hobilerine ilgisizlik başlar, konuşurken bazı kelimeleri bulamayabilir, aynı şeyi tekrar tekrar söyler, günleri, ayları, bildiği yolları, mekanları karıştırabilir. Unutkanlık, yakınlarının isimlerini hatırlayamamaya varabilir, kişileri tanıma, giyinme, yıkanma gibi günlük işlevleri yapmada güçlük, para hesabı yapamama gibi belirtiler tipiktir. Uyku düzeninde bozulma, çabuk sinirlenme, amaçsız şekilde dolaşma, depresyon ve halüsinasyon (hayal görme) gibi ruhsal belirtiler görülebilir. İleri evrede ise eşini, çocuklarını tanıyamama, kendi başına beslenememe, yürüyememe eklenir, hatta idrar ve dışkısını tutamaz.
Hastalığın erken dönem belirtileri arasında unutkanlık önemli bir yer tutmaktadır. Ancak belirli bir düzeyde unutkanlık hemen herkeste görüldüğü için, karışıklığa yol açmakta, bazı kişilerin gereksiz yere telaşlanmasına, bazen de Alzheimer başladığı halde olayın tanınmasının gecikmesine neden olmaktadır. Alzheimer'daki unutkanlık, erken dönemde isimleri unutmak, hatırlamak için liste yapmak, aradığı kişileri unutup aynı konu için tekrar tekrar telefon etmek, randevulara gitmemek şeklinde görülürken, ilerlediğinde yüzleri unutmak, son olayları unutmak, hiçbir randevuyu hatırda tutamamak şeklinde görülür. Daha da ilerlediğinde aile bireylerini birbirleriyle karıştırmak ve tümüyle geçmişte yaşamak gibi bir durum kazanır.

KONUŞMA DA AKSAMAYA BAŞLAR Alzheimer hastalarında konuşma ve algılama bozuklukları da görülür. Konuşmada akıcılık bozulur, günlük yaşamda çok kullanılan eşyaların bile isimlerini hatırlamakta zorlanır. Giderek, konuşmada tekrarlar artar, sıradan konuşmalar sırasında kelime bulma güçlüğü olur, kapsamlı konuşmaları izlemede zorluklar başlar, yanlış anlamalar artar, düzensiz konuşma birbirinin devamı olmayan sözler haline dönüşür. Karmaşık işlemleri yapma zorluğu, araç kullanma zorluğu, ev temizliği ve bahçe bakımının ihmal edilmesinden başlayarak, giyinme ve banyo yapma gibi günlük işlerin aksamasına kadar artar.

SIKLIKLA KAYBOLURLAR Hastanın çevre uyumu bozulur. Başlangıçta, kendi evinde iken normal davranan biri tatilde ya da akrabasının yanında kalırken kolayca kaybolur. Giderek bildiği çevrede de kaybolmaya başlar. Hatta kendi evinde bile tuvaleti, kendi odasını bulamama noktasına varabilir.

Hastaların ruh hali de değişebilir. Depresyon en sık rastlanan durumdur. Gerçek dışı inanışlar, hayaller görülür. En sık gerçek dışı hayal, bir şeylerinin çalındığına inanmaktır. Çevredekileri sıklıkla hırsızlıkla suçlar. Ancak dikkat edilmesi gereken bir konu da, bu durumda olan kişilerin sömürülmeye çok açık olmaları nedeniyle hırsızlık iddialarının iyi araştırılmasıdır, hayal sanılan şey bazen de gerçek olabilir.

. Alzheimer Belirtileri hakkinda aciklamalar Alzheimer Belirtileri konusunda bilgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder