19 Nisan 2010 Pazartesi

Besin alerjisinin belirtileri

Son yıllarda besin alerjisinin birçok hastalığa yol açabileceği gerçeği Tıp dünyasınca kabul edilmiştir. Günümüzde besin alerjisini ve bunun birçok rahatsızlıktaki payını inkar etmek, kafamızı kuma gömmek olur. Artık asıl tartışma konusu, hangi besin alerjisinin hangi hastalığa yol açtığıdır.

* Besin Alerjisinin Anahtar Belirtileri:

Rahatsızlık belirtilerinizin altında besin alerjisinin yatıp yatmadiğını anlamayı kolaylaştıran, hastalığa özgü bazı özellikler vardır. Bunların başlıcaları aşağıda belirtilmiştir.
Bu bölümde durağan besin alerjileri, çilek, kabuklu su ürünleri gibi besinlere karşı oluşan alerjik reaksiyonların üzerinde durmayacağız. Bu alerjiler ömür boyu süren cinstendir. Biz burada, besin alerjilerini inceleyeceğiz. Çünkü bunlara bir tanı koymak da, alerjiye neden olan yiyeceği saptamak da daha zordur. Ama bir yiyeceğin sizde alerji yarattığı açıkça belli ise, tabi ki onu yememelisiniz.
Kararsız, düzensiz belirtiler: Gelip giden, belli bir çevresel etkene bağlanamayan kararsız belirtilerin nedeni, belli bir yiyeceğe dayanıksızllğınız olabilir. Kuşkulu yiyeceği yediğiniz halde, buna bir gün tepki gösterebilir, bir günse göstermeyebilrsiniz. Bu, o yiyeceğin size dokunmadığı anlamına gelmez. Tek anlamı vardır, kişi, bir ileri, bir geri bocalayıp durmaktatır.

* Yorgunluk:
Yiyeceklere karşı alerjlsi olan kişiler genellikle çok yorgun olurlar. Bu öyle bır yorgunluktur ki, dinlenmekle de geçmez. Genellikle sabahları kendilerini çok kötü hissederler, sonra yavaş yavaş açılıp canlanırlar. Kimi vakit o kadar yorgun olurlar ki, bütün gün yataktan çıkmazlar. Çoğu kez yorgunluk belirtisinin ne zaman başladığını bulmak mümkündür; örneğin; nezle geçirdikten sonra, bır ameliyatın, stres ii bir durumun ardından ya da gebelik sonrası, vb. Zihinsel ve psikolojik belirtiler; Besin alerjisi kendisini zihinsel ve psikolojik belirtilerle de gösterir. Ömürlerini depresyona karşı ilaçlar almakla geçirenler vardır. Oysa birçoğunun depresyonu, slnlrlillğl, ankslyetesi ve gerginliği, doğrudan dolJruya besin alerjisine bağlıdır

* Beden ağırlığında kararsızlık:

Çoğu kez bedende su tutmakla ilgili bir durumdur. Bu durumdaki kişinin beden ağırlığı, 24 saat içinde bile birçok değişikliğe uğrayabilir. Bunun nedeni doğrudan doğruya besin alerjisi olabilir. Beden ağırlığı sorunları, çoğu kez besin alerjisine işaret eder.

* Kas ve eklem ağrıları
:
Besin alerjisi bulunan kişilerin ortak şikayetidir. Her ne kadar kas ve ekı em ağrıları besin eksikliğinin (örneğin, magnezyum ya da B vitamini) bir sonucu olabilse de, dokunan yiyecek kesildiğinde bu belirtilerin de ortadan kalktığı görülmüştür. Romatizmal artrit de dahil, iltihaplı artritler kimi zaman besin alerjisinden kaynaklanabilir. Daha çok genç kadınlarda ve çocuklarda görülen bu durumda, hastalar özellikle buğdaya ve süte alerjiktirler .

* Bedende su tutma:
Besin alerjisinden kaynaklanabilir. Alerjiye yatkın kişilerde her besin duyarlılık doğurabilse de, bedeninde su toplananlar, genellikle buğdaya ve öbür tahıllara karşı alerjiktir. Sayısız kadın, bedenindeki sudan kurtulmak için yıllar boyu idrar söktürücü ilaçlar (diüretikler) kullanır. Oysa kişinin duyarlı olduğu yiyecek kesilince, idrar kendiliğinden sökülmeye başlar. Kişi bol bol idrar çıkarır ve bu arada da kilo kaybeder. Bedende su tutma aşırı tuzlu yemekten de olur.

* Hızlı yada seken nabız:

Gerek bu belirtiler, gerekse anormal kalp ritmi, besin alerjisiyle birlikte bazı vitamin ve mineral yetersizliklerinin (B1, B6, magnezyum, potasyum ve bakır gibi) sonucu olabilir.

* Düşük kan şekeri (tepkisel hipoglisemi):
Kan şekeri bazen o denli düşer ki, kişide yorgunluk, anksiyete, uyuşukluk, çarpıntı, soğuk terleme, baygınlık, baş dönmesi, baş ağrısı, açlık duygusu, saldırganlık, sinirlilik gibi belirtiler baş gösterir. Bu da çoğu kez besin alerjisiyle ilgilidir.

* Alkale dayanıksızlık:

Kişide besin alerjisi bulunduğunun kesin göstergesidir.

* Klasik olarak alerjik kişiler:
Bu grup özellikle risk altındadır. Daha önce saman nezlesi, migren, ürtiker, deride döküntü, astım ya da rinit gibi alerjik hastalıklar geçirdiyseniz, kendinizde tuhaf belirtiler görür görmez aklınıza ilk gelmesi gereken şey besin alerjisi olmalıdır.

* Ani yüz kızarması ve terleme:

Bazı kimseler görünürde hiçbir neden yokken birden kıpkırmızı kesilir, ter dökerler. Bu da besin alerjisine bağlı bir durumdur.

* Belli yiyeceklere aşırı düşkünlük:
Besin alerjisine bağlı olabilir. Dolayısıyla özlenen besin kesilince, kişi kendisini çok kötü hisseder, o besin yeniden verildiğinde daha iyi olduğunu söyler. Özellikle alkol tutkunluğunda görülen bir durumdur.

* Bağırsaklarda belirtiler:
Aşırı duyarlı bağırsak sendromunda, tipik olan ishal veya kabızlık gibi belirtilerin nedeni çoğu kez besin alerjisidir. Buğday ve öbür tahıllar, inek sütü gibi yiyeceklerin yol açtığı alerjiler, bazen uzun süren kabızlıklara neden olabilir.

* Besin alerjisine işaret eden diğer belirtiler:

Besin alerjisine yüklenebilecek daha birçok hastalık belirtisi vardır. Çocukluk çağında aşırı hareketlilik, öğrenme bozuklukları, sakarlık, aşırı susama, tekrarlayan enfeksiyonlar (boğaz ağrısı, tekrarlayan kulak ve sinüs iltihapları), yemekte mızmızlık, bacak ağrıları, baş ağrıları, uyku bozuklukları, karın şişmesi, sürekli tıkalı burun, kuru, pul pul olmuş yüz derisi, kuru yanaklar, kırmızı kulaklar, ileri geri sallanma gibi tekrarlayan hareketler, öksürük şurubu, antibiyotik ilaçlara tepki ve bebeklikte inek sütü alerjisi. Alerjik hastalıklar ve gıdalar arasında önemli bir ilişki var. Astım ve egzaması olanlar, gazlı içeceklerden ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmalıdır. Bu hastalara, bağışıklığı güçlendiren zencefil tavsiye ediliyor.

* Vücuda giren her şey ona yabancıdır:
Yiyecekler, içecekler, bitki sporları, bakteriler, polenler, toz, ilaçlar, kimyasallar, kozmetik ürünler. Bağışıklık sisteminin ise, bizi bu istiladan korumaktır. Normalde sistemi, bize hissettirmeden çalışır, hasta olunca yada başka rahatsızlıklar nüksettiğinde hissederiz. Bir aşamada, en yabancı bile vücut tarafından aşırı tepkiyle karşılanabilir. Alerjik tepkiler, bronşların büzülmesi yada cilt tahrişleri şeklinde. Bazen sadece yabancı maddeler değil, vücudun kendi dokuları da alerjiye sebep olabilir. Hassas kişilerde; toz, hayvan tüyü, polenler yada belli bazı yiyecekler astım krizine yol açabilir. Vücut buna tepki olarak mukus salgılar ve solunum yollarını daraltır. Ardından hırıltılı soluklar, göğüste sıkışma ya da nöbet gerçekleşebilir. Fazla antibiyotik tüketimi yada anne sütü almayan çocuklarda, astıma olan eğilim daha fazladır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder