15 Nisan 2010 Perşembe

Can Kurtarma

Boğulmakta olan kimseleri kurtarmaya teşebbüs eden kurtarıcıların, her zaman suya girmeleri zorunlu olmadığı gibi, yüzme bilmeleri de gerekmeyebilir. Esas olarak kurtarıcı, son çare olarak suya girmelidir. Kurtarıcı karadan, rıhtım üzerinden veya bir kayıktan, emin bir yerden kazazedeye yardım etmeye çalışmalıdır. Bu şekildeki kurtarma hareketi, yüzerek yapılan kurtarma hareketinden daha fazla başarılı olur. Aynı zamanda daha kolay ve emniyetlidir. Bir kurtarıcı, su dışında olduğu zaman kendisini daha iyi idare eder. İstenilen hareketleri kolaylıkla yapar. Diğer taraftan da kendi hayatının emniyeti için çok fazla dikkatli davranmasına gerek kalmaz. Diğer bir faydası da; kazazedenin en etkin şekilde kontrol edilmesidir. Özetle; yüzme bilmeyen bir kimse de, tecrübeli bir yüzücü kadar olmasa da, kurtarma şansına sahiptir. Kurtarıcı karadan, elini, ceketini, pantolonunu uzatmak, uzunca bir sopa veya can kurtarma simidi veya topu atmak suretiyle kazazedeye ulaşır. Bir insanın herhangi bir şeyi alıp, anında kazazedeye uzatması da kurtarmaya yardımcıdır.Kurtarıcı anlatılanların hiçbirini yapamıyorsa, eğer varsa bir kayıkla yardıma koşmalıdır. Kayıkla kazazedenin yardımına gidince, kendisi suya girmeden kazazedeyi kayık içine almaya çalışmalıdır. Kurtarma hareketinin emniyeti için kayıktaki kurtarıcı, can kurtarma simidi, can kurtarma topu, sırık, kemer gibi o anda kurtarmayı kolaylaştıracak herhangi bir malzemeyi kullanmalıdır. Başka bir çözüm bulamazsa, en son çare olarak kurtarıcı, eğer yüzme biliyor ve can kurtarmada tecrübe ve yeteneğe sahip ise, suya atlayıp kurtarmaya teşebbüs etmelidir. Her türlü sarılma kurtarıcı için ölüm tehlikesi demektir, bundan kaçınılmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder