19 Nisan 2010 Pazartesi

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Daha önce hiperaktivite olarak bilinen bu hastalık, dikkati yoğunlaştıramama, aşırı hareketlilik ve genellikle sinirlilik ve saldırganlıkla birleşmiş tepkisel, yıkıcı davranışlarla kendini göstermektedir. Dikkat eksikliği ise hiperaktivitenin olmadığı, daha az görülen, benzer bir bozukluktur. Her iki bozuklukta da çocuk arkadaş bulmakta zorlanır.Bu alandaki istatistikler, ülkelere göre değişmektedir. Örneğin, ABD’de erkek çocukların yüzde 10-15′inde bu iki hastalık görülmektedir, Avustralya’da ise bu oran yüzde 2 ile 6 arasındadır. Erkek çocuklarda, kızlara göre daha fazla görülmekte ve genellikle okul çağında ortaya çıkmaktadır, çok az sayıda çocukta ise doğuştan olduğu bilinmektedir. Ancak genellikle bu çocuklarda bir bozukluk olduğu düşünülmemektedir. Bu hastalığın, temel olarak ailedeki biyolojik bir hastalıktan; çevresel, kalıtsal ve sosyal etkenlerden eşit derecede etkilendiği düşünülmektedir.
Tanı ve yanlış tanı Bu hastalığın tanısı yanlış konabilir, bu nedenle tam ve geniş kapsamlı bir incelemenin yapılması gerekir. Tanı ölçütü, yerinde duramama, sürekli hareket etme, bir yerde uzun süre oturamama ve kendisinden istenenleri yapmakta zorlanma gibi belirtilerdir. Ayrıca çocuk sürekli gürültü çıkarır ve konuşur; söylenenleri dinlemiyormuş gibi görünür, bir şeyler kaybeder ve sonuçlarını düşünmeden, fiziksel tehlike yaratacak hareketlere girişir.Tedavide ebevynler, öğretmen, psikolog ve hekim olmalıdır; ayrıca öğrenme güçlüğü gibi diğer olasılıklar da araştırılmalıdır. Okulda derslerle ilgilenmeyen ve öğrenme güçlüğü olan çocuklarda; dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu olduğu düşünülebilir.Bazı uzmanlar, bunun gerçek bir hastalık olduğundan kuşku duymakta; bazıları da, anne babalar çocukların davranışlarını farklı algıladıklarından, bunun öznel bir değerlendirme olduğuna inanmaktadır. Çocukların yüzde 12-20’sinde çeşitli öğrenme güçlükleri görülmektedir, bunların yüzde 2-4′ünde de bu sorun daha şiddetlidir; Çocuk dinlemekte, konuşmakta, okumada, yazmada zorluk çekiyorsa ve matematiksel ya da düşünsel konularda sorun yaşıyorsa, öncelikle onun tüm bunlara yeterince dikkat gösteremediği düşünülür ve böylece soruna yanlış tanı konulabilir. Bu nedenle, bu hastalığın tanısından önce öğrenme güçlüğü olup olmadığı iyi değerlendirilmelidir.Depresyonda olan çocukların özgüveni düşük olduğundan, depresyon da dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuyla karıştırılmaktadır. Çocukların yüzde 1-3′ünde depresyon görülmektedir ve bunun fark edilmesi zordur. Uyku sorunlarının da, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun nedenlerinden biri olduğu öne sürülmektedir. Antisosyal davranışların tedavisi için, erken tanı çok önemlidir.Tedavi Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde; kısa süreli ilaç tedavisiyle birlikte, davranış ve eğitimle ilgili yöntemler ve aileye yönelik psikolojik danışmanlık yöntemi kullanılmaktadır. Beslenmeye ilişkin kısıtlamalar ve müdahalelerin etkisi konusunda kanıt yoktur, ayrıca artık uygun bulunmamaktadır. Yeterli beslenme, büyüme için önemlidir ve hiperaktivitenin çözümünü amaçlayan birçok beslenme biçimi, çok sınırlandırılmıştır.Bu hastalığın tedavisinde sıkça kullanılan beyin uyarıcı ilaçların uzun süreli kullanımı tehlikelidir; bazı araştırmalarda, bunun ileride kokain bağımlılığına yol açabileceği öne sürülmektedir.Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun tedavisi basit değildir. Tedavinin başarısı için birçok kişinin desteği gerekmektedir. Çocuk büyüdükçe bazı davranışlar düzelir; ancak bazı zorluklar yetişkinlikte de devam eder. Tartışmalı olsa da dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna, yetişkinlerde de rastlanmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder