18 Nisan 2010 Pazar

DNA

Genelde DNA olarak bilinen deoksiribonükleik asit, yaşayan hemen her organizmada bulunan bir yaşam kodudur. DNA, bir hücrenin iç kısmında (çekirdek) kromozom adı verilen dizilerden oluşur. Her bir kromozomda genetik bilgileri taşıyan ve DNA parçalarından oluşan genler vardır. DNA, aynı zamanda protein üretimi ve kendini yenilemek için de bilgi içerir.
DNA’nın yapısı 1953 yılında Francis Crick ve James Watson tarafından keşfedildi; Crick ve Watson, keşilleriyle 1962 yılında Nobel Tıp Odülü’ne layık görüldü.
DNA molekülü, spiral bir merdivene benzeyen bir çift sarmal yapıdan oluşur. Bu merdivenin kenarları, art arda sıralanan fosfat ve bir şeker türü olan deoksiriboz moleküllerinden meydana gelir. Şeker moleküllerine bağlı merdiven basamakları, nükleotidlerin bileşiminden oluşur. Dört çeşit nükleotid vardır: genlerinizde bulunan proteinlerden biri olan adenin, sitozin, guanin ve timin (A, C, G ve T).
Merdivenin her bir basamağı, iki nükleotidden meydana gelir. Kimyasal çekim nedeniyle nükleotidlerin sadece birkaç kombinasyonu vardır: A-T, T-A, C-G, ya da G-C. Nükleotidler, merdivende yukarıya ya da aşağıya doğru farklı dizilimler oluşturur; örneğin, ATCGAT. Bu nükleotidlerin üçü, bir araya gelerek bir proteininin tek bir amino asidini kodlayan bir gen dizisi oluşturur. Merdivenin bir dizisindeki (yarısındaki) bazların düzeni, diğer dizideki bazların düzenini belirler. Örneğin, bir dizideki bazlar, ATCGAT olarak sıralanmışsa diğer dizideki bazlar, TAGCTA olarak sıralanır.
Bir hücre bölünmeden önce DNA kopyalanır. Merdiven, uzunlamasına ikiye bölünerek her bir dizinin bazlarını birbirinden ayırır. Daha sonra özel enzimlerin de yardımıyla merdivenin iki yarısındaki bazlar, kendilerine uygun bir eş seçer. A T’ye, T. Aye, G C’ye ve C G’ye bağlanır. Bu şekilde her bir yeni merdiven, orijinal merdivenin kopyaları haline gelir. Hücre bölündüğünde iki yeni hücrenin özdeş DNA molekülleri vardır.
DNA, aynı zamanda bir hücrenin ürettiği proteinleri de belirler. DNA, bu belirleme işlemini hücre içi sıvısındaki ribozom adı verilen “hücre fabrikalarında” protein üretilmesi için, gereken bilgiyi içeren, haberci ribonükleid asidi (mRNA) kodlayarak yapar. Bir ribozomda üretilen her bir proteinin aminoasit yapısı, DNA’daki bazların belirli bir dizilimine karşılık gelir.
Eğer DNA’nın kopyalanması sırasında bir hata oluşursa ve bir dizilim değişirse (mutasyon olarak adlandırılır) bir proteinin bileşimi de değişebilir. Bu durum, genetik bir bozukluğa neden olabilir. Genetik bozuklukların yol açtığı yaklaşık 4.200 hastalık vardır.
“İnsan Genom Projesi”, DNA’nın bütün genetik kodunun haritasını oluşturdu. Bu şaşırtıcı bilimsel başarı, kalıtsal bozuklukların anlaşılması ve tedavi edilmesi için yeni bir ümit kaynağı olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder