28 Nisan 2010 Çarşamba

Gıda Alerjisi


Gıda alerjilerinin görülme sıklığı her geçen gün daha da artış göstermektedir. Vü­cudun bazı gıda maddelerine karşı gösterdiği tahammülsüzlük birçok hastalığın temelinde yatan en önemli sebeplerden biridir. Birçok insan gıda alerjisi sorunu yaşamakta olsa da gıda alerjilerinin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceği toplu­mumuzun büyük bir kesimi tarafından bilinmemektedir. “Gıda Alerjileri Hakkında Bilinmesi Gereken Gerçekler” bölümünde bilmeniz gereken pek çok nokta bulun­maktadır.

Bu nedenle bu bölümü dikkatle okumanızı tavsiye ederiz. Alerjiler sade­ce çocukların değil, erişkinlerin de ölümüne yol açabilir. İngiliz ve Amerikan hükü­metleri gıda alerjilerinin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğinin farkına vara­rak, gıda endüstrisinde çalışan tüm firmaları bu konuda uyarmıştır. İnsanları gıda alerjisi hususunda bilinçlendirmek isteyen İngiliz ve Amerikan hükümetleri halkı bilgilendirecek kampanyalar yürütmektedir.

Çocuk hastalıklarının birçoğunun temelinde gıda alerjileri yer almaktadır. Ço­cukluk döneminde yaşanan gıda alerjisi sorunu erişkinlikte görülen pek çok hasta­lığın da tetikleyicisi olmuştur. Yapılan son araştırmalara göre, hamilelik esnasında anne tarafından yenilen bazı yiyeceklerin ana rahmini etkilemesi nedeniyle bazı bebeklerde hassasiyet oluşmuştur. Gıda alerjisine neden olan bazı yiyecekler ha­mile kadınların aşerdiği yiyeceklerin başında gelmektedir. Hamilelik döneminde çok aşırı tüketilen bazı yiyecekler de bebeklerde gıda alerjisine neden olmaktadır. Bebeklerde alerjiye neden olan tek gıda maddesinin süt olduğunu düşünmek yan­lış olur.

Sütün bebeklerde hassasiyete neden olduğu doğrudur, ancak sütün tek alerjik gıda maddesi olduğunu düşünmek oldukça yanlıştır. Emziren annelerin ye­diği gıda maddelerinin içindeki bazı moleküller doğrudan anne sütünü etkiledi­ğinden annelerin yiyip içtikleri gıdalara önem vermesi gerekmektedir. İnek sütü, keçi sütü ya da soya içeren bazı gıdalar bebeklerde alerjik reaksiyonlar yaratabilir.

Küçük çocukların beslenme düzenlerine de önem verilmelidir. Çocuklara uy­gulanan diyet programları iyi bir uzmanın kontrolü altında hazırlanmalıdır. Ço­cukların diyet düzeninde yer alan proteinlerin, karbonhidratların, yağların, vita­min ve minerallerin dengeli olarak seçilmesi gerekmektedir. Çocuğunuza kendi hazırladığınız diyet programını uygulamaya kalkarsanız bazı besin değerleri bu di­yet programının içinde dengeli olarak yer alamayabilir. Bu durumda çocuğunuza kötülük etmiş olursunuz. Çocuğunuza uyguladığınız diyetin doğruluğu konusun­da şüpheleriniz varsa, mutlaka iyi bir diyetisyene danışınız.

GIDA ALERJİLERİ

Gıda alerjileri, çocukların bazı gıdalara karşı gösterdiği tahammülsüzlükten ayrı olarak değerlendirilmelidir. Gıda Alerjileri Şubesi tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, gıda alerjilerinin bağışıklık sisteminde bazı reaksiyonlara neden olan, çeşitli testlerle gözlemlenen ve teşhis edilen bir reaksiyon olduğu ortaya çıkmıştır. Bir insanın vücudu yabancı maddelerle karşılaşırsa, bağışıklık sistemi bu madde­lere karşı tepki gösterir. Gıda alerjisi vakalarında, birçok kişiyi olumsuz yönde et­kileyen bazı gıda maddeleri bazı insanları etkileyebilir. Bu yan etkiler hemen geli­şir ve vücudun çeşitli bölgelerine yayılabilir. Örneğin ağız bölgesinde (dudaklarda şişme), sindirim sisteminde, solunum yolunda (horlama ve nefes problemleri) ve deride yan etkiler gözlemlenir. Vücut hassasiyet gösterdiği gıda maddesine karşı kendisini korumaya çalışırken antikor üretmeye başlar.

Herhangi bir gıdaya karşı alerjisi olan bir çocuk, bu gıdayı yediğinde vücudunda bulunan antikorlar nede­niyle yüksek oranda kimyasal ve histamin salgılamaya başlar. Bu kimyasallar ve histaminler, vücudu, hasssas olduğu gıda maddesine karşı korumak amacıyla üre­tilmektedir. Bu şekilde solunum yollarını, sindirim sistemini, cildi ve kalp-damar sistemini etkileyebilecek alerjik reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır.

Gıda alerjilerinin belirtileri arasında dudaklarda seğirme ve titreme, dilin ve boğazın şişmesi, nefes alma güçlüğü, kurdeşen, kusma, karında kramplar, ishal, tansiyon düşüklüğü ve bilinç kaybı yer almaktadır. Çok ciddi vakaların ölümle so­nuçlandığı görülmüştür. Vücudun hassas olduğu gıda maddesinin yenmesini takip eden birkaç dakika ya da birkaç saat içerisinde belirtiler ortaya çıkar. Belirtiler çok ağır bir şekilde yaşanabilir. Solunum yolları ciddi bir şekilde etkilenebilir, ciltte kurdeşen gibi çok rahatsız edici sorunlar yaşanabilir, ağır ishal vakaları gibi sindi­rim sistemi sorunları görülebilir.

Gıda Alerjilerine karşı herhangi bir çare bulunabilir mi?


Alerjiye neden olabilecek gıda maddelerinden uzak durmak almabilinecek en ciddi önlemdir. Herhangi bir gıda maddesini tüketmeden önce, paketini dikkatle okumalısınız. Söz konusu gıda ile ilgili en ufak bir tereddüdünüz varsa, bu gıdayı tüketmekten kaçınmalısınız. Son birkaç yılda, gıda endüstrisi alerjik vakalara kar­şı tedbir alma yoluna giderek fındık gibi alerjiye neden olabilecek besinleri içeren ürünler hakkında halkı uyarmaktadır. Ürün paketlerinde ürünlerin içeriğine dair kapsamlı bilgiler yer almaktadır. Bu bilgilerin halk tarafından dikkatle ve bilinçli bir şekilde okunması gerekmektedir. Kimyasal süreçlerle işlenmiş olan ürünler alerjik reaksiyona sebep olabilir.

Bazı insanlar fındık, fıstık, midye ve balığa karşı duyulan hassasiyetin ömür bo­yu sürebileceğini ve yaş ilerlese bile alerjik durumun süreceğini düşünmektedir. An­cak bu fikir yavaş yavaş geçerliliğini yitirmektedir çünkü San Diego’da bulunan Kaiser Permanente Tıp Merkezi’nde yapılan bir araştırma yumurta ve süte karşı hassa­siyetin 3-5 yaşlarında tamamen kaybolduğunu göstermiştir. Fıstık ve balığa karşı ya­şanan alerjik durumların 7 yaşından sonra bile geçebileceği belirtilmektedir.

Anne ve babalar ne yapabilir?

Uzmanlara göre belirli gıdaların beslenme sisteminden rastgele çıkarılması oldukça zararlıdır. Bu tür alışkanlık çocukların beslenme sisteminde dengesizliklere neden olmaktadır. Özellikle de belirli gıda maddelerinin çocuklar için hayati öneme sahip olduğu göz önünde bulundurulursa, rastgele ve programsız olarak yapılan değişikliklerin çocuklara ne kadar zarar verdiği anlaşılabilir. Bu nedenle çocuğunuzun her­hangi bir gıda maddesine karşı hassasiyet gösterdiğini fark ederseniz, 1-2 hafta sü­resince “gıda-takip defteri” tutun.

Bu deftere çocuğunuzun hassasiyet gösterdiği gı­da maddesi ile ilgili notlar alın. Çocuğunuz hangi şikâyetleri ne kadar sıklıkta ve ne kadar sürede yaşıyor? Bu gibi soruların cevaplarını yazın. Tuttuğunuz notların sonu­cunda, bu gıda maddesinin çocuğunuzda alerjik reaksiyona neden olduğunu düşü­nürseniz, bu gıdayı çocuğunuzun beslenme planından tamamen çıkarın. Ancak çı­kardığınız bu gıda maddesinin yerini tutabilecek alternatif gıdalar bulmanız gerek­tiğini de unutmayın. Örneğin, alerjiye neden olduğunu düşündüğünüz glüten ve buğday içeren gıdaları çocuğunuzun beslenme düzeninden çıkarıyorsanız, bu gıda­ların yerine geçebilecek kaliteli ve rafine olmayan başka karbonhidraüarı seçmelisi­niz. Bu durumda B vitamini takviyesi yapmayı da unutmamalısınız.

• Ciddi olduğunu düşündüğünüz belirtileri doktorunuza rapor etmelisiniz. Gı­da alerjileri ile başa çıkmanızı sağlayacak doğal yolları denemeniz faydalı ola­bilir. Ancak acil durumlarda ilk yardımı gerçekleştirmeyi mutlaka öğrenmeli­siniz. Ayrıca, ciddi alerjik reaksiyonlar sırasında modern tıp tarafından öneri­len ve elinizin altında bulunması gereken ilaçları da ne sıklıkla ve ne şekilde kullanmanız gerektiğini bilmelisiniz.

• Çocuğunuzun belirli alerji testlerinden geçmesi gerekmektedir. Çocuğunuzun başka hangi gıdalara karşı alerjisinin olduğunu tespit etmeniz de çok önemli­dir. Çocuğunuzda gıda alerjisi varsa, bunu daha ilk safhalarda tespit etmeniz gerekmektedir.

Ailelerin yapabileceği pek çok şey vardır:

• Fındık gibi pek çok çocukta alerjiye neden olan gıda maddelerinin özellik­lerini bilmeniz gerekmektedir. Özellikle de aile fertlerinde görülen gıda hassasiyetinin farkında olmanız çocuğunuz için önemlidir.

• Çocuğunuzun okul çantasını hazırlarken, beslenme çantasına alerjiye ne­den olmayacak gıda maddelerini koyunuz. Çocuğunuzun öğretmenleri ile konuşarak, kendilerini durumdan haberdar ediniz.

• Çocuğunuz okulun yemekhanesinde yemek yiyorsa, idare ile konuşarak menüde çocuğunuza dokunmayacak yiyeceklerin bulunmasını sağlama­nız gerekmektedir. Yemekhanenin menüsü konusunda endişe duyuyorsa­nız, çocuğunuzun öğle yemeklerini bizzat kendiniz hazırlayarak gönderi­niz. Yapmanız gereken en önemli şey çocuğunuzu bilinçlendirmenizdir. Çocuğunuz hangi gıdaları özgürce yiyebileceğini, hangi gıdaların kendisi­ne dokunduğunu iyi bilirse, bu konuda hassasiyet gösterirse, sorun yaşa­ma riskiniz azalacaktır.

• Çocuğunuzun okul yönetimini de durumdan haberdar etmeniz gerekmekte­dir. Yönetime ciddi bir mektup yazarak çocuğunuzun sorunlarını tek tek ya­zın ve gerekli gördüğünüz noktaların önemini vurgulamak için altlarını çizin.

• Çocuğunuzun öğretmenlerine yaptıkları resim ve çizim etkinliklerinde, bi­limsel deneylerde hangi gıda maddelerini kullandıklarını sormayı ihmal etmeyin. Çocuğunuzun alerjik olduğu bir madde derslerde kullanılıyorsa, bu maddenin alternatifinin kullanılmasını isteyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder