19 Nisan 2010 Pazartesi

Hemoroid basur hastalığı cerrahi tedavisi

Hemoroid - basur anal kanalda yerleşmiş,anal kanalın içini örten tabakanın altındaki damarsal oluşumdur. İki hemoroid tipi vardır.
• Dış hemoroid:Anal kanalın dışındaki deri altındaki görülen şişmiş toplar damarlardır.Genellikle deri ile aynı renkte küçük bir şişlik şeklinde görülürler.Damar tıkanıp,dolaşım bozulunca daha fazla şişip şikayetlere neden olurlar.
• İç hemoroidler:Son barsağın anal halkaya yakın kısmında gelişen şiş ve dolaşımı bozulmuş damarsal oluşumlardır.İç hemoroidler şiştiği zaman anüsten dışarıya çıkabilirler.

Hemoroidin Belirtileri
• En sık görülen belirti, tuvalet kağıdında kırmızı parlak rekli veya tuvalette kan damlası görmektir.
• Tıkanmış hemoroidlerde pıhtı bulunur ve ağrılıdır.
• Yanma
• Anüste rahatsızlık
• Kaşıntı

Hemoroidler nasıl gelişir
Hemoroidler çok sıktır. 50 yaş civarındaki insanların yarısından fazlasında hemoroid vardır.Hemorodlerin olması her zaman şikayetin olmasını gerektirmez.Büyük abdest yaparken ıkınma sonucunda basıç artarak hemoroid oluşumunu kolaylaştırır. Hamile kadınlarda hemoroidler çok soktır.Bebeğin son barsak alanındaki baskısına bağlı basıç artması nedeniyle meydana gelmektedir. Müzmin kabızlık ve ishal (devamlı ıkınma ve gaita geçerken tahrişe bağlı olarak) hemoroidlerin oluşumuna katkıda bulunur.

Hemoroidlerin Teşhisi
Anüsten kan geldiğini söyleyen tüm hastalarda anüs muayene edilmeli,parmakla muayene edilmeli,daha sonra anal kanala ve rektuma ışıklı bir cihaz sokularak anal kanal içi ve rektum gözlenmelidir.(Rijid Anoskopi-Rektoskopi)

ÖNEMLİ
= Rektumdan kan gelen hastaların büyük çoğunluğu utanma nedeniyle ilgili hekime başvurmamakta çeşitli tedavi yöntemleri ile geçiştirmeğe çalışmaktadır.Bunlardan bazıları doktora başvursalar bile doktorun da ihmali sonucu anal muayene ve/veya Rektoskopi yapılmamakta ,hemoroid zannedilen bu hastaların bazılarında Rektum kanserleri kanama nedeni olmaktadır.Anoskopi/Rektoskopi yapılmasının ana nedeni budur.

Hemoroidlerin Tedavisi
A-Tıbbi tedavi :

• Kabızlıktan korunmalıdır.
• Dışkılama sırasında ıkınmaktan kaçınmak gerekir
• Alkol,acı biber,baharatlı yiyeceklerden kaçınmak gerekir.
• Uzun süre hareketsiz oturarak yada ayakta kalmamalıdır.
• Düzenli egzersiz yapmalıdır.
• Bir çok fitil, merhem, krem mevcuttur. Bunlar şişmiş damar ve çevresinin şişliğini azaltmağa yardımcı olurlar.
• Özellikle dışkılamadan sonra günde bir kaç defa ılık oturma banyoları (şiddetli kanama sırası hariç ) yararlıdır.

B-Diğer tedavi yöntemleri
Aşırı kanama olduğu zaman ve çok ağrı varsa,tıbbi tedaviye rağmen rahatlamıyorsa şu yöntemlere başvurulur.

Skleroterapi
Hemoroidal damarların ve dokunun büzüşmesine neden olacak bazı kimyasal maddeleri şiş olan hemoroid pakesine iğne ile enjekte etme yöntemidir.Genellikle 1.-2. derecede kanamalı hemoroidlerin tedavisinde kullanılır.

Band Ligasyon
Hemoroid pakelerin lastik band ile bağlanması sonucunda bir müddet sonra boğulan parçadüşer ve yeri büzüşerek alttaki damarsal yapıların şişmesi önlenmiş olur.2.-3. derecede iç hemoroidlerde uygulanır. Band Ligasyonu Dünya çapında ve ülkemizde en sık kullanılan bir yöntemdir.

Cerrahi tedavi:
Hemoroidlerin ameliyatla çıkarılması işlemidir.Daha geniş bilgi i.in genel cerrahi ile ilgili bir siteye başvurulması önerilir.

KISACA HEMOROİD
Basur, anüs (makat) bölgesindeki toplardamarların varis gibi genişlemesidir. Hastalığın birincil ve ikincil olmak üzere başlıca iki biçimi vardır.İkincil basurlar, ikincil basurlar kapı toplardamarı düzeyinde kan akımının engellenmesi sonucunda gelişir; örneğin karaciğerde siroz hastalığı böyle birgelişmeye yol açabilir. Bu durumda ikincil basurlar kan akımım düzenleyici bir işlev üstlenerek kapı toplardamarıdaki kanın alt anatoplardamara ulaşmasını sağlar.

Birincil basurlar. Birincil basurlar ikincillerden daha sık görülür ve makat bölgesi toplardamar ağının gerçek bir hastalığını oluşturur. Genellikle 25-50 yaş grubunda yaygındır. Hastalık nedenlerinin basında geçirilmiş toplardamar iltihapları gibi çeşidi edinilmiş toplardamar bozuklukları gelir. Damar duvanmn doğumsal zayıflığı da önemli bu- etkendir; bu etken basurların kalıtsal özelliğim ve genellikle başka toplardamar hastalıklarıyla birlikte görülmesini açıklar.

Bacaklarda varis ve er-bezi toplardamarların genişlemesi olan varikosel bu tür hastalıklara örnektir. Bazen toplardamarlardaki zayıflığı ortaya çıkaracak ya da artıracak koşullar da bulunabilir. Kronik kabızlık, hareketsiz yaşamak, günün önemli bir bölümünü oturarak geçirmek, aşın alkol almak, çok miktarda baharatlı ve acı yiyecek yemek, aşın beslenmek, art arda gebelikler ve makat bölgesin! zedeleyebilecek bisiklet, motosiklet, binicilik gibi sporlar yapmak basur oluşumunu kolaylaştırabilir.

Basur tipleri. Basurlar klinik açıdan dış ve iç olmak üzere ikiye ayrılır. Dış basurlar makatın kapanmasın! sağlayan büzgen kasın hemen altındaki toplardamarlann genişlemesiyle oluşur, îç basurlar ise büzgen kasın hemen üzerindeki toplardamarınn genişlemesi sonucudur. îç basurlar büzgen kasın üzerinde bulunduklarından görülemez. Her iki tip de yumuşak, mavimsi renkte, parmakla bastınnca içleri boşalan küçük yumrular (meme) biçimindedir. Tanı konan olguların büyük bölümünde iç ve dış basurlara birlikte rastlanır. Yalnız bir tipin bulunması durumunda bu daha büyük bir olasılıkla iç basurdur, îç basurlar sürekli dışkı geçişme bağlı olarak dışarıya sarkar, büzgen kasın dışına fırlar ve kanayarak kansızlık ya da iltihaplanma gibi sonuçlara neden olur.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Olgulann çoğunda hastalar makat bölgesinde dolgunluk ve yanma duygusundan yakınırlar; bazen makatta şiddetli kaşıntı da görülür. Dışkının kanla sıvanmış olduğunu ya da dışkılama sırasında birkaç damla açık kırmızı renkli taze kan geldiğim belirten hastalar da vardır. Bu durum dışkının sürtün-mesi ve zedeleyici etkisinden ötürü, birkaç basur memesinin yırtılmasına bağlıdır.

HASTALIĞIN RİSKLERİ
Kanama, basurun en sık görülen komplikasyonudur. Hastaların bir bölümünde ilk belirti olarak ortaya çıkar ve hekime başvurmalanna neden olur. Basurun kanama dışında birçok başka komplikasyonu da vardır. Bunların en önemlisi çok kolay iltihaplanmalarıdır. Genişlemiş toplardamarlarda iltihap (flebit) oluşumu çok yaygındır, îltihaplanan basur memeleri gerginleşir, şişer, genişler, çok ağn verir ve yalancı bir dışkılama duygusu uyandırır.

Dışkılamayla ağrı daha da artar, ayrıca ateş yükselebilir. Böyle ağrı bir basur nöbetinin gelişimi iki yol izleyebilir. Birincisi iltihabın bir hafta içinde kaybolması ve belli bir aradan sonra sürecin yeniden başlamasıdır, ikinci olasılık ise iltihabın gittikçe ilerlemesidir. Bu durumda içinde irin ve kan bulunan apseler oluşur; daha sonra apseler dışanya açılarak makat fistülleri ve ülserlerine neden olur.

Basur kanamaları az miktarda da olsa uzun sürmesi ve yinelemesi nedeniyle kansızlığa yol açabilir. Sık sık basurla birlikte görülen bir sorun da makatta çatlakların oluşmasıdır, îç basurların iki önemli komplikasyonundan biri mukoza sarkması (fırlaması), öbürü mukoza boğulmasıdır. îç basur aşağı doğru sarkarak anüsten çıkma eğilimi gösterir. Böylece düzbağırsak (rektum) mukozası sarkar.

Basurların boğulması ise iltihaplar nedeniyle zedelenen büzgen kasın aşırı kasılarak sarkmış basur memelerini sıkıca sarmasının sonucudur. Boğulan basur memeleri sertleşir, morarır, şiddetle ağrır; şişme ve kasılma sürerse yerlerinden koparak kanamayla düşer ve yerlerinde yaralar (ülserler) oluşur. Basurda önemli bir sorun da pıhtılaşmadır (tromboz). Memelerin içindeki kanın pıhtılaşmasının ardından burada nedbe dokusu oluşur.Nedbeleşme kendiliğinden bir iyileşme biçimidir, ama her zaman iyi sonuçlanmaz.

Tıbbi tedavi. Tıbbi tedavi fiziksel ve besinsel sağlık önlemlerine dayanır; düzenli dışkılamayı sağlamaya ve dışkının bağırsak içinde uzun süre beklemesin! engellemeye yöneliktir. Beslenmenin çok fazla sınırlanması gerekmez, ama aşın yemekten, sindirim kanalım zedeleyebilecek salamura, hardal, alkol, kahve gibi yiyecek ve içeceklerden kaçınmak gerekir. Kabızlık varsa az miktarda vazelin ya da lanolin yağıyla tedavi edilir; bağırsak yüzeyini aşın uyarıcı maddeler içeren müshiller kullanılmaz. Sıcak-ıslak pansumanlar ve sıcak oturma banyolan şişmeyi (ödem) giderici etkileri nedeniyle ağrıyı azaltabilir. Ayrıca hastalara ısrarla hareketsiz yaşam biçimlerim değiştirmeleri önerilmelidir.

Cerrahi Tedavi. Tıbbi tedaviye ve alınan sağlık önlemlerine karşın hastalık ilerler komplikasyonlar ortaya çıkarsa, cerrahi girişimde bulunmak gerekir. Kriyoşirürji (soğuk ya da dondurma cerrahisi). Sıvı azot ya da azot protoksitle dondurucu etki sağlayan bir aygıt kullamlarak basur memelerini çıkarmayı sağlayan bir yöntemdir.

Hastanede yatmayı gerektirmeyen, ağrısız bir cerrahi girişim olduğundan hastalar tarafından çok istenir. Ama kriyoşirürji ancak fazla büyümemiş, iltihaplanmamış, iyi görülebilen ve bağırsak duvarına ince bir sapla bağlı olan basur memelerine uygulanabilir; dolayısıyla kullanım alanı sınırlıdır. Aynca yaygın kanının tersine bazı olumsuz sonuçlar doğurduğu da bilinmektedir. Dondurucu aygıtla cerrahi girişim son-rasmda hasta birkaç gün ishal biçimin-de dışkı çıkarır. Bu tedavi yönteminde basur memeleri önce şişer ve kızanr;
altıncı güne doğru meme çevresindeki doku siyahlaşarak kangren olur ve 14. güne doğru tutunduğu dokudan ayrılarak düşer.

Hemoroidektomi (geleneksel basur ameliyatı). Tıbbi tedaviyle başarılı sonuç alınamaz ve ağrı, yanma, kanama gibi yakınmalar ağırlaşarak sürerse, hastanın durumu da kriyoşirürji için uygun değilse, artık geleneksel bir cerrahi girişim yöntemi olan hemoroidektomiye başvurmak zorunlu olur. Ameliyat sonrası dönem ağrılı ve zordur; kriyoşirürjiden farklı olarak hastanede yatmayı ve birkaç gün yatakta dinlenmeyi gerektirir. Bununla birlikte olguların önemli bir bölümünde tek etkili ve güvenilir tedavi yöntemidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder