16 Nisan 2010 Cuma

Omurilik Hasarlarında Kök Hücre Tedavisi




Omurilik Hasarı
Omurilik hasarı, genellikle omurların kırıldığı veya yerlerinden çıkacağı şekilde omurganın ani ve travmatik bir darbe almasıyla başlar. Hasar, yaralanma anında yerinden çıkmış kemik parçacıkları, disk materyali veya ligamentleri zedelendiğinde veya omurilik dokusuna zarar geldiğinde başlar.
Omuriliğin başına gelen yaralanmaların çoğu omuriliğin ayrılmasıyla sonuçlanmaz. Onun yerine yaralanma daha çok omurganın kırılmasına ve sıkışmasına yol aç ar. Bu da omurilik boyunca beyin ile vücudun geri kalanı arasında yukarıdan aşağıya sinyaller taşıyan sinir hücrelerinin uzantıları olan aksonların ezilerek hasar görmesine sebep olur. Omurilik hasarı bu aksonların birkaçını, çoğunu ve hatta hepsini etkileyebilir. Bazı hasarlar neredeyse tam olarak iyileşebilirken bazıları tam paralizi ile sonuçlanır.
XCell-Center Omurilik Hasarı Tedavisi
Kök hücreler önce hastanın kalça kemiğinden (iliak kemik) çekilen kemik iliğinden alınır, günler sonra yeniden vücuda nakledilir. Hücrelerin naklinden önce, kemik iliği laboratuarlarımızdan birinde işlenir ve kök hücrelerin miktarı ve niteliği denetlenir.
Bu nakledilen kök hücreler, pek çok hücre tipine dönüşme potansiyeline sahiptir ve hasarlı dokuyu yenileme kapasitesine sahiptir. Yenilikçi kök hücre tedavilerimiz, her hastanın kendi vücudunun iyileşme potansiyelini kullanarak yenilenme veya onarımı uyarmaktadır.
Sonuçlar
Aşağıdaki çubuk grafikte 28 omurilik hasarı hastasının taranmasının sonuçlarını görebilirsiniz (Ocak 2008'e kadarki sonuçlar). Bu tarama tedaviden bir ila 6 ay sonra yürütülmüştür.
28 hastadan altısı tedavi sonrasında kas spastisitesinde, duyusunda, kontrolünde veya iyi hissetmek açısından herhangi bir değişiklik bildirmemiştir.
28 hastadan onu iyileşme olduğunu, spastisitenin düştüğünü ve/veya duyunun arttığını ve/veya kas denetiminin arttığını bildirmiştir.
28 hastadan on ikisi güçlü bir iyileşme olduğunu, spastisitenin olmadığını ve/veya duyunun (sıcaklık, iğne batması) ve/veya kas denetiminin (sırt, bacaklar, kollar ve ayak parmakları) belirgin derecede arttığını bildirmiştir. Ayrıca mesane hissi ve denetiminin arttığını ve/veya karın hissi ve denetiminin arttığını ve/veya cinsel fonksiyonun onarıldığını bildirmişlerdir.
Hiçbir hasta yaşam kalitesinin algılanabilir derecede bozulduğunu bildirmemiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder