19 Nisan 2010 Pazartesi

OTİZM

Otizm, yayılmış gelişim bozukluğu denilen hastalık grubunun bir parçasıdır. Otizmde, sosyal etkileşim ve iletişimde sorunlar görülür. Bu gelişim bozukluğu, genellikle çocuk üç yaşına geldiğinde görülür; belirtileri içe kapanma, başka insanlara tepkisizlik, etkinlik ve ilgilerde azalmadır.Bilimsel kanıtlar otizme, sinir sisteminde kalıtsal bir hastalığın, beyinde bir özrün (doğum öncesi ya da sonrası), metabolizma hastalıklarının, virüslerin yol açtığı enfeksiyonların ya da hastalıkların neden olabileceği bir sorunun yol açtığını göstermektedir. Erkek çocuklarda görülme sıklığı, kızlardan dört kat fazladır.Otizmin çeşitli dereceleri vardır. Orta derecede otizm görülen çocuklar, başarılı olabilmektedir; hastalığın daha şiddetli biçiminde, çocuk göz temasından kaçınır; dış dünya ve kendi ailesi de içinde olmak üzere insanları anlamaz. El çırpma gibi davranışları yineler. Otizm, zeka geriliği ile karıştırılabilmektedir.Otistik çocuklar, duygularını gösterebilirler; ancak kendi koşulları altında. Düzen çok önemlidir; herhangi bir değişiklik, çocuğun durumunda büyük bir bozulmaya yol açabilir. Otizm, dış dünyaya anlam verme yetisini de etkilemektedir. Otistik çocuk için dünya bir karmaşadır. Konuşma yetisi hiç yoktur ya da çok az gelişmiştir. Otistik çocuk, iletişim kurmaya çalışmaz, mimikler ve jestler yapmaz, sesleri taklit etmez ya da normal dil gelişiminde görülen diğer özellikleri göstermez. Bir başka belirti de ekolali olarak bilinen ve sürekli, amaçsızca ve sanki istemdışı olarak bazı sesleri ya da sözcükleri yinelemek biçiminde görülen davranıştır.Otizm önlenemeyen ve tedavisi olmayan bir hastalıktır; ancak erken tanının çok büyük yararları olmaktadır. Çocuğun, deneyimli bir çocuk psikologu ya da psikiyatrı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Çocuk, üç yaşından itibaren, okulla ve toplumla bütünleşmesini amaçlayan bir programa katılabilir. Otizmde değişiklik sağlayacak bir ilaç tedavisi henüz bulunmamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder