18 Nisan 2010 Pazar

Pulmoner embolizm

Pulmoner embolizm, venöz dolaşımdan gelen ve kalbin sağ tarafından geçerek akciğerlerin bir atardamarına yerleşen ve kan akışını kesen katı veya hücresel bir maddenin pulmoner dolaşımı tıkaması sonucu oluşur. Genellikle alt bacaktaki bir toplardamardan gelen bir kan pıhtısı (derin toplardamar trombozu) neden olur. Daha az sıklıkla emboli, hava, yağ veya kemik iliği olabilir. Amboli sadece akciğerlere giden kan akımını kesmez, bir o kadar önemli olarak kalbin sol tarafına ve oradan da vücudun kalan kısmına kan akışını da bozar. Eğer tıkanma yeterince büyükse kalpten kan çıkışı azalır ve vücut dokuları ölür.
Pulmoner amboli riski derin toplardamar trombozu olan veya pıhtılaşmaya eğilimi olan, yani hareketsiz, yatalak, hamile, doğum kontrol hapı kullanan veya yakın zamanda özellikle ele leğen boşluğu bölgesinden cerrahi işlem geçirmiş kişilerde yüksektir.
Pulmoner ambolizmin belirtileri ani göğüs ağnsı (kalp temiz kandan mahrum kaldığındaki gibi), solunum güçlüğü, solgun cilt, hızlı kalp atışı ve bayılmadır. Bu acil bir durumdur ve hastanede tedavi edilmelidir. Pulmoner ambolizm akciğer taraması ile doğrulanabilir; kandaki oksijen seviyesini ölçmek için kan testleri yapılmalıdır. Anjiyografi (toplardamarlara boya enjekte edilerek yapılan bir röntgen testi) veya toplardamarların kan damarlarının incelenmesine yönelik yapılan ultrason, bir derin toplardamar trombozu olup olmadığını ortaya çıkartır.
Tedavisi pıhtıyı çözecek damar içi ilaçlardır (trombolitik ilaçlar). İleride yine pıhtı oluşması damar içi pıhtılaşmayı önleyen ilaçlarla engellenir. Bu arada da hastaya maske ile oksijen verilir. Yeterli tedavi ile ölüm oranı düşüktür.
Cerrahiden sonra hastanın mümkün olduğunca çabuk yürümeye başlaması ve esnek çoraplar kullanması bu duruma karşı en iyi önlemdir. Uzun süre yatak istirahatı gereken hastalarda deri altına küçük dozlar halinde heparin (pıhtılaşmayı önleyen bir ilaç) verilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder