25 Nisan 2010 Pazar

SEBASE BEZLERİ:

SEBASE BEZLERİ: Sebase bezleri, kıl folikülüyle arrektör pili araşma yerleşen çok katlı kübik epitel hücrelerinden kurulmuş keseciklerdir. Keseciklerin duvarını oluşturan çok katlı kübik epitelîn kese içine en yakın bulunan hücreleri özel bir biçimde yağdan zenginleşirler ve hücre olmaktan çıkıp küçük yağ fıçıcıkları haline gelirler. Bu değişmeye hücrenin yağlı dejenerasyonu denir. Yağlı dejenerasyona uğrayan hücreler daha sonra keseciklerin boşluğuna düşerler ve böylece sebase bezlerinin salgısı olan yağ salgısı hazırlanmış olur. Burada görüldüğü gibi hücrenin tümü yağlanıp hücrenin kendisi salgı maddesi halini alır. Bu tip salgı yapan bezlere “Holokrin bezleri” denir. Kese boşluğuna düşen yağlanmış hücrelerin yerine çok katlı epitel dokunun daha derinindeki hücreler gelir. Onlar da bir süre sonra yağlanıp salgı olarak atılırlar. Sebase bezini oluşturan kesecikler, kısa bir kanalcığın yardımıyla kıl folikülüne açılırlar. Arrektör pili kası kasıldığı zaman sebase bezi sıkışır ve içindeki yağı kıl folikülüne, oradan da deri yüzeyine boşaltır.Sebase bezleri en çok kafa derisinde, yüzde, dışkulak yolunda, burun kenarlarında bulunur. Glans penis, prepisyumun iç yüzü ve küçük dudaklarda sebase bezleri tek başlarına bulunurlar ve doğrudan doğruya buralardaki deri yüzeylerine açılırlar. Avuç içi ve ayak tabanında sebase bezlerine rastlanmaz. Sebase bezleri tarafından salgılanan yağa “Sebum” denir. Sebum deriyi ve saçları nemlendirir, bazı bakterileri öldürür ve deriyi bir ölçüde mekanik etkilere karşı dirençli kılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder